Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gençler Bedelli Askerlikte İndirim İstiyor

Bedelli askerlik 2019 yılında kalıcı hale getirilirken, bedelli askerlik ücreti de altı ayda bir artırılmaya başlandı. 2018 yılında 12 ay askerlik yapmamak için 15 bin lira ödenirken, 5 ay askerlik yapmamak için ödenen tutar bu yıl 40 bin liraya dayandı. 2018 yılındaki bedelli askerlik ücreti 7.5 asgari ücrete karşılık gelirken, 2021 yılındaki bedelli askerlik ücreti, asgari ücretin 11 katına ulaştı. Yeni işe girdikleri için işlerini kaybetmemek amacıyla bedelli askerliği tercih etmek zorunda kaldıklarını belirten gençler, bedelli askerlik ücretinin makul seviyeye çekilmesini talep ediyor. Ahmet Kıvanç, Habertürk okurlarının sorularını yanıtladı

Bedelli askerlik 2019 yılında

BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETİ DÜŞÜRÜLMELİ

Bedelli askerlik konusunda birçok insan en başta ücret olmak üzere yaş, uzaktan eğitim gibi konularda oldukça mağdur edildi. Kimseye sesimizi duyuramıyoruz. Ücretin ekonomik şartlar, işsizlik ve de pandemi nedeniyle revize edilmesini istiyoruz. Daha bir kaç sene öncesine kadar 12 aylık askerlik 15 bin TL’ye silinirken şimdi 6 aylık askerlik neredeyse 40 bin lira oldu. Üstelik 1 ay da yine kışla zorunluluğu bulunuyor. Artış hızına zaten yetişemiyoruz. Lütfen bu konuyu gündeme getiriniz. (Hamit A.)

Okurlardan bu konuda çok sayıda mesaj geliyor. Bedelli askerlik uygulaması 2019 yılında çıkartılan 7179 Sayılı Askeralma Kanunu ile kalıcı hale getirildi, askerlik süresi de 12 aydan 6 aya indirildi. 2014 yılında bedelli askerlik ücreti 18 bin lira olarak belirlenmiş iken 2018 yılında 15 bin liraya düşürüldü. Sizin de belirttiğiniz gibi kışla zorunluluğu da bulunmuyordu. 7179 Sayılı Kanun ile bedelli askerlik ücreti altı ayda bir artırılıyor. Son yapılan artışla 39 bin 788 liraya çıkmış bulunuyor.

Bedelli askerlik uygulamasına en çok ihtiyaç duyanlar, yeni işe girdikleri için işlerini kaybetmek istemeyen gençlerden oluşuyor. 2018 yılında ödenen bedelli askerlik ücreti o tarihteki 2.029,50 TL tutarındaki asgari ücretin 7.5 katı seviyesinde yer alıyordu. Asgari ücretin 7.5 katını ödeyenler kışlaya hiç gitmeden, 12 ay askerlik yapmaktan kurtuldu. 2021 yılında bedelli askerlik ücreti 3.577,50 TL’lik asgari ücretin 11 katına ulaştı. Bu yıl gençler 5 ay askerlik yapmamak için asgari ücretin 11 katı para ödemek zorunda kalacaklar. Ayrıca bir ay da askerlik yapacaklar. Gençlerin bu konudaki taleplerinin önümüzdeki dönemde daha da artacağını tahmin ediyorum.

SİGORTALILIK SÜRESİ VE PRİM GÜNÜNÜ DOLDURAN TAZMİNAT ALABİLİR Mİ?

Yazılarınızı severek okuyor ve sayenizde bilgileniyoruz. Sigortalılık süremi ve prim günümü doldurduktan sonra yaşımı beklemeden mevcut şirketimden ayrılırsam emeklilik hakkımı kazanıyor muyum? Bunu yaparsam firmadan kıdem tazminatımı alabiliyor muyum? Patron, “Sen kendi isteğinle işi bırakıyorsun, tazminat vermem” diyebilir mi? (Süleyman A.)

Emeklilik için gerekli sigortalılık süresi, sigortalı çalışmaya başlama tarihine göre değişmektedir. Örneğin 5 Eylül 1990 tarihinde sigortalı çalışmaya başladınız ise 25 yıl sigortalılık süresi, 5525 prim günüyle 52 yaşında emekli olabilirsiniz. Prim günü koşulunu yerine getirdiğiniz tarihten itibaren çalışmayı bıraktığınız takdirde 52 yaşında emekli olursunuz.

Kıdem tazminatı için durum farklıdır. 8 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olan erkek ve kadın SSK’lılar (4/a) 15 yıl sigortalılık ve 3600 prim günü koşulunu yerine getirdiklerinde kendi istekleriyle işten ayrılarak kıdem tazminatı alırlar. 8 Eylül 1999 sonrası sigorta girişi olanlar ise 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim günüyle veya 7000 prim gününü doldurduklarında sigortalılık süresine bakılmaksızın kendi istekleriyle işten ayrıldıklarında kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar.

Bu noktada çok önemli bir ayrıntı bulunmaktadır. Her ne kadar söz konusu koşulları yerine getirenler kıdem tazminatı almaya hak kazanırlar ise de prosedürü yerine getirmek gerekmektedir. İş akdini feshetmeden önce Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) il müdürlüklerine veya sosyal güvenlik merkezlerine başvurarak “kıdem tazminatı yazısı” alınmalııdr. SGK tarafından düzenlenen, işçinin tazminatı almaya hak kazandığına dair yazı işverene verildikten sonra, bu yazıya istinaden kıdem tazminatını alarak iş akdini fesih talebinde bulunulmalı. SGK’dan yazı almadan önce iş akdini feshedenler, kıdem tazminatı hakkını kaybederler. Bu yazıyı götürdüğünüz takdirde işveren kendi isteğinizle ayrıldığınız gerekçesiyle tazminatınızı ödemekten kaçınamaz.

Diğer taraftan, kıdem tazminatını alarak işten ayrılmak yeni bir işte çalışmaya da engel teşkil etmemektedir. Mevcut işinizden ayrılıp tazminatınızı aldıktan sonra başka bir işte çalışmanızda hiçbir yasal engel bulunmuyor. Uygulamanın ilk yıllarında bu konuda yaşanan tereddütler, Yargıtay kararlarıyla giderilmiştir. Yargıtay, kıdem tazminatını alan işçinin emekliliği beklemek zorunda olmadığı, yeni işte çalışmasının önünde bir engel bulunmadığı yönünde karar vermektedir.

SİGORTA PRİMİ EKSİK YATIRILANLAR, ÇALIŞTIĞI HALDE KISA ÇALIŞMADA GÖSTERİLENLER NE YAPMALI?

Pandemi döneminde hamile kalanların analık parası konusundaki sorunlarını gündeme getirerek hepimize ses olduğunuz için çok teşekkür ederim. Ben de kendi yaşadığım sıkıntıları aktarmak istiyorum. Özel bir eğitim kurumunda öğretmen olarak mesleğimi icra etmekteyim. Lakin maaşlarımız asgari ücret üzerinden yatırılmaktadır. Bu nedenle SGK primimiz eksik gösterilmektedir. Kalan tutarı elden almaktayız. Bu şekilde devletten vergi kaçırılmasına razı değiliz. Ayrıca uzun süredir kısa çalışma ödeneği almaktayız. Evden çalışmamız gerekirken okul mobbing yoluyla gizlice yüz yüze eğitime devam ediyor. Kısa çalışma ödeneği aldığım için son bir yılda 90 prim gününü dolduramadığımdan doğum parası alamayacağım. Lütfen bize de ses olun. (İsmi saklı)

Pandemi döneminde kısa çalışma ödeneği alan veya ücretsiz izne çıkartılanların sosyal güvenlik primleri yatırılmıyor. Analık sigortası kapsamında doğum iznine ayrılanlara 4 ay süreyle iş göremezlik ödeneği (doğum parası, rapor parası olarak da adlandırılır) alabilmek için son bir yılda 90 gün prim ödenmiş olması gerekiyor. Uzun süre kısa çalışmada veya ücretsiz izinde gösterilenler 90 gün koşulunu yerine getirmekte zorlanıyorlar.

Bir de sizinki gibi bazı sektörlerde yaşanan bu tür haksız uygulamalar söz konusu. Fiilen çalıştığı halde kısa çalışmada gösterilen kişiler de 90 gün koşuluna takıldıkları için doğum parasından mahrum kalabiliyorlar. O dönemde kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin desteği almaları da yasal olarak mümkün değil. Bu kişiler dört ay süreyle hiçbir gelir alamayacaklar. Önceki yazımda da ifade ettiğim gibi, acil yasa değişikliği yapılarak, pandemi döneminde kısa çalışmada ve ücretsiz izinde gösterilen hamile çalışanların analık izninde iş göremezlik ödeneği alabilmeleri için 90 gün koşulunun geçici olarak kaldırılması gerekiyor.

Öte yandan, işverenin ne pandemide ne de normal dönemde SGK’ya eksik kazanç bildirme hakkı bulunmuyor. Primi eksik bildirilen kişiler düşük emekli aylığına mahkûm olurlar. Emeklilik yaşamları boyunca daha az gelirle yaşamaya çalışmak zorunda kalırlar.

Sigorta priminin eksik yatırılması, fiilen çalıştığı halde kısa çalışmada ya da ücretsiz izinde gösterilmesi işçiye İş Kanunu’nun 24. Maddesinin 1-II. bendi kapsamında iş akdini feshetme hakkı verir. Bu durumda işçi kıdem tazminatını talep edebilir.

İşverene noter aracılığıyla bu gerekçelerle bildirimde bulunarak iş akdini feshettiğinizde kıdem tazminatına hak kazanırsınız. Ancak, işveren bu iddianızı hemen kabul etmeyeceği için kıdem tazminatınızı dava yoluyla almak zorunda kalabileceğinizi de hatırlatmak isterim.

Bunun için de önce arabulucuya gidip, daha sonra dava açabilirsiniz.

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR),işsizlik ödeneğini, işverenin işten çıkış kodu bildirimine göre veriyor. İşveren başka bir kodla işten çıkış bildirimi yaparsa ilk başta işsizlik ödeneği de alamazsınız ancak davayı kazandıktan sonra İŞKUR’a başvurarak, hak ettiğiniz işsizlik ödeneğinden, işsiz kaldığınız döneme ait kısmını geriye dönük alabilirsiniz.

GÜNLÜK PRİME ESAS KAZANCI YÜKSEK GÖSTERMEK İÇİN PUANTAJLA ÇALIŞMAK AVANTAJLI MI?

Ben 1981 doğumluyum. 1999 öncesi SSK girişim var. 2020 Kasım ayında, çalıştığım şirketten istifa ettim ve kıdem tazminatımı aldım. Şu anda yaştan dolayı emekli olamamaktayım. Size sorum şu: Bu ay yeni bir işe başladım. Aylık ücretim 2021 kıdem tazminatı tavan ücreti olan 7.638 TL olarak anlaştık. Fakat işveren bana “Aylık çalışma süreni 30 gün değil de 10 ya da 15 günden gösterelim, bu sizin için daha iyi olur” dedi. Açıkçası ben bu sorunun cevabını bulamadım. Yaştan emekliliğimi kazandığımda bu emekli maaşımı nasıl etkiler? Artıları ve eksileri nelerdir? Konuyla ilgili yardımcı olursanız çok sevinirim. (Evren Y.)

Emekli aylığı prim gün sayısı ve prime esas kazanca göre hesaplanmaktadır. Ancak, sosyal güvenlik sisteminde 1999 ve 2008 yıllarında emekli aylığı bağlama oranları değiştirildi. Bu değişiklikler dolayısıyla özellikle emeklilik için gerekli prim gün koşulunu doldurmuş olanlar, geri kalan günlerinde emekli aylığını yükseltmek için arayış içine girebiliyorlar. Prim gün koşulunu yerine getirdikten sonraki süreler için “günlük” prime esas kazancın yüksek olması, emekli aylığının da yükselmesi sonucunu doğurur. Örneğin, 30 gün üzerinden 7.638 TL kazanç göstermek yerine 10 gün üzerinden 7.638 TL kazanç gösterenler, tavana yakın tutardan prim ödemiş olur. Bunu sağlamak için (07) Puantaj koduyla sigorta bildirimi yapılıyor. Bu şekilde bildirim yapılmasında emekli aylığı hesabı açısından kazancınız olur, kaybınız olmaz.

Ancak, 2016 yılına kadar (07) Puantaj koduyla bildirilenlerin eksik prim günlerinin genel sağlık sigortası (GSS) primini 30 güne tamamlama zorunluluğu bulunmuyordu. 1 Ekim 2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik ile bu uygulamaya son verildi. Artık (07) Puantaj koduyla sigortalı bildirilenler, ayda 20 gün ve daha az çalışmışlar ise GSS primini 30 güne tamamlamak zorunda kalmaktadır. Ayda 21 gün ve daha fazla çalışanların GSS primini 30 güne tamamlama zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, anne baba veya eşi üzerinden bakmakla yükümlü olunan sıfatıyla sağlık hizmetinden yararlanma hakkı bulunanların eksik günlerin GSS primini ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Sonuç olarak, eşiniz sigortalı bir işte çalışıyor ise işvereninizin belirttiği gibi çalışmanızda sakınca bulunmuyor. Eşiniz sigortalı bir işte çalışmıyor ise GSS primi ödeme yükümlülüğünüz olacağını bilerek hareket etmelisiniz.